Ormanın Kalbindeki Dostluk Masalı
Bir zamanlar, uzak diyarlarda yemyeşil ağaçlarla çevrili, kuş seslerinin yankılandığı kocaman bir orman vardı. Bu ormanda türlü türlü hayvan yaşardı: Bilge kaplumbağa Tumba, meraklı tilki Miro, neşeli sincap Zıpır, korkak tavşan Pofi ve kocaman ama yumuşacık kalpli ayı Koko.
Orman, huzurlu ve mutlu bir yerdi. Her hayvan birbirine yardım eder, birlikte oyunlar oynar, şarkılar söylerdi. Ama bir gün ormanın en yüksek tepesinden gelen dumanlar her şeyi değiştirdi.
Büyük Tehlike: İnsanlar Geliyor
Dumanı ilk gören sincap Zıpır oldu. Panikle ağaçtan ağaca atladı ve diğer hayvanlara haber verdi:
“Yangın mı bu? Yoksa insanlar mı geliyor?”
Tilki Miro hemen yüksek bir kayalığa tırmanıp baktı.
“Bu bir yangın değil,” dedi. “Ama ormanda ağaçları kesmeye başlamışlar! İnsanlar buraya kamp yapacakmış!”
Hayvanlar endişelendi. Evsiz kalacaklar mıydı? Ya yiyecekleri azalırsa? Ya da insanların gürültüsü hayatlarını cehenneme çevirirse?
Bilge kaplumbağa Tumba, “Bu sorunla ancak birlikte hareket edersek baş edebiliriz,” dedi.

Bir Plan Yapılıyor
Ayı Koko, insanlardan korkmuyordu ama kimseye zarar da vermek istemiyordu. “Belki onlarla konuşabiliriz,” dedi.
Tilki Miro güldü. “İnsanlar bizim konuşmamızı anlayamaz.”
Ama kaplumbağa Tumba’nın başka bir fikri vardı:
“Onlara doğanın bizim evimiz olduğunu gösterebiliriz.”
Hayvanlar, insanların kamp kurduğu yere gece gizlice gidip çeşitli şeyler yerleştirdiler: Tavşan Pofi’nin yuvasından çıkan yumuşacık otları, sincap Zıpır’ın cevizlerini, kuşların yapraklardan yaptığı minik süsleri… Her biri, ormanın içinde bir yaşam olduğunu insanlara anlatmak içindi.
Ertesi sabah insanlar bu sahneleri görünce çok şaşırdılar. “Burada bir hayat var,” dediler. “Bu orman sadece bize ait değilmiş.”
İçlerinden biri, çocukluğunda hayvanları çok seven bir kadın olan Elif, herkese şöyle dedi:
“Bu ormanı koruyalım. Kampımızı kenara kuralım. Ağaçlara dokunmayalım. Burada yaşayan dostlara zarar vermeyelim.”
Yeni Bir Başlangıç
İnsanlar, ormanın derinliklerine girmeden, sessiz bir alanda kamp kurdular. Hatta bazıları etrafa yiyecek bıraktı. Hayvanlar ise güvenli bir mesafeden onları izledi.
Bir süre sonra Elif, ormanda yürürken kaplumbağa Tumba’yla göz göze geldi. Gülümsedi. Tumba yavaşça başını eğdi. Belki de iki dünya arasında sessiz bir anlaşma yapılmıştı.
O günden sonra insanlar ve hayvanlar birbirlerine zarar vermeden yaşadılar. Orman yine eski huzuruna kavuştu.
Ve hayvanlar bir şey öğrendi:
“Birlik olursan, en büyük tehlikeyi bile dostluğa çevirebilirsin.”